NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سَوَّارٍ
الْمِصْرِيِّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
السَّلَامِ
بْنُ حَرْبٍ
عَنْ يُونُسَ
بْنِ
عُبَيْدٍ
عَنْ زِيَادِ
بْنِ
جُبَيْرِ
بْنِ حَيَّةَ
عَنْ سَعْدٍ قَالَ
لَمَّا
بَايَعَ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
النِّسَاءُ
قَامَتْ
امْرَأَةٌ
جَلِيلَةٌ
كَأَنَّهَا
مِنْ نِسَاءِ
مُضَرَ
فَقَالَتْ
يَا نَبِيَّ
اللَّهِ إِنَّا
كَلٌّ عَلَى
آبَائِنَا
وَأَبْنَائِنَا
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَأُرَى
فِيهِ
وَأَزْوَاجِنَا
فَمَا
يَحِلُّ
لَنَا مِنْ
أَمْوَالِهِمْ
فَقَالَ
الرَّطْبُ
تَأْكُلْنَهُ
وَتُهْدِينَهُ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
الرَّطْبُ
الْخُبْزُ
وَالْبَقْلُ
وَالرُّطَبُ
قَالَ أَبُو
دَاوُد وَكَذَا
رَوَاهُ
الثَّوْرِيُّ
عَنْ يُونُسَ
Sa'd'dan rivayet
edildiğine göre O, şöyle demiştir:
Resûlullah (s.a.v.)
kadınlardan bey'at aldığı zaman Mudar kabilesi kadınlarından olduğu zannedilen
cüsseli bir kadın kalktı ve:
Ey Allah'ın Resulü! Biz
babalarımıza ve oğullarımıza yüküz
Ebû Dâvûd: "zannediyorum
hadiste "kocalarımıza"
ilâvesi de vardır" dedi-
onların malından
(izinsiz) bize neler helâl olur? dedi. Resûlullah (s.a.v.) de:
"Ratb, onu hem yer,
hem de hediye edersiniz," buyurdu.
Ebû Dâvûd: Ratb, ekmek,
sebze ve yaş hurmadır, dedi. Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisi (Süfyan) Sevrî de,
Yûnus'tan rivayet etmiştir.
İzah:
Hadis-i şerîfte
bahsedilen bey'at, Mekke fethedildiği gün yapılmıştır. Ratb, kurunun zıttı, yaş
anlamına gelir. Burada ratbdan maksat, çok dayanmayan ve saklanması mümkün olmayan
meyve, sebze, pişmiş yemek gibi şeylerdir. Ebû Davud'un açıklamasına göre
ratbdan ekmek, sebze ve yaş hurma kast edilmiştir.
Sahibinin izni olmadan
kadınların adı geçen şeylerde tasarrufuna, çabuk bozulacakları, yenmezse
çürüyüp atılacakları için izin verilmiştir. Ama kuru olanlar çabuk bozulmaz ve
saklanabilir. Bu sebeble kuru olan meyve ve sebzeler üzerinde tasarruf,
sahibinin izni olmadan caiz değildir.
Ebû Davud'un Siıfyân
es-Sevrî'den aynı hadisin rivayet edildiğini belirtmesi hadisin iki yoldan
geldiğini belirterek onu takviye etmek içindir.
Bu hadis, sahabe
kadınlarının dinî hükümleri öğrenmeye düşkün olduklarına, babanın malında
çocuğun, çocuğun malından babanın, kocanın malından kadının -eğer o mal
saklanamayacak cinstense- sarih izin almaksızın tasarruf edebileceklerine
delâlet eder.